İstihbarat Daire Başkanlığı’nda vazife yaparken çok sayıda kişiyi yöntemsiz dinlediği, Ankara’da vazife yaparken CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a kaset kumpası kuran FETÖ’cü yapılanmanın içinde yer aldığı argümanıyla hakkında dava açılan komiser yardımcısı Abdül Köksal’la ilgili evrak Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi’nde karara bağlandı.
Tutuklu yargılanırken hakkında yurtdışına çıkış yasağı konularak isimli denetim kaidesiyle özgür bırakılan Abdül Köksal’ın devletin istihbarat faaliyetleri kapsamında vazifelerinin sağladığı nüfuz ve gücü kanuna ters kullanarak İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Şanlıurfa, Sakarya, Edirne ve son olarak Kırklareli’nde yasadışı dinleme yaptığı belirlendi.
FETÖ’cü Köksal’ın Ergenekon, PKK, DHKP-C başta olmak üzere cürüm örgütleriyle ilgisi olmayan, toplumda ve kamuoyunda tanınan, muhakkak ekonomik güce sahip bireyler ile hakim, savcı, emniyet vazifelileri, üst seviye kamu vazifelileri hakkında, güya hata örgütleriyle bağları varmış üzere şablon münasebetler sunarak dinleme yaptığı bildirildi.
ÖLDÜRÜLEN GAZETECİ MERİÇ’İN MESKENİNE BÖCEK KOYMUŞ
Sanığın düzmece oluşturulan evraklarla mahkemeden aldıkları dinleme kararlarıyla özel hayatın kapalılığını ihlal ettiği söz edildi. Sanık Abdül Köksal’ın, Fetullah Gülen’e aksiliğiyle bilinen ve bununla ilgili bir kitap yazarken ortadan kaybolan ve cesedi domuz bağıyla öldürülmüş halde denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç’in meskenine de yerleşerek, bilgisayarındaki bilgileri gasp ettiği, meskene böcek yerleştirdiği bildirildi.
Polis Köksal’ın, Fetullah Gülen tarafından oluşturulan emniyet içindeki yapılanma içinde yer aldığı, yargı, siyaset, iş dünyası, emniyet mensupları ve üst seviye bürokratların baskı altına alınarak etkisiz hale getirilmeleri, örgütün buyruk ve talimatlarına boyun eğmeleri için güya terör örgütleriyle bağları varmış üzere yasadışı biçimde telefonlarını dinlediği kaydedildi.
DENİZ BAYKAL VE MHP MİLLETVEKİLLERİNE TUZAK
Sanığın Ankara’da misyon yaparken CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Lider Yardımcıları Mehmet Ekinci, Bülent Didinmez ve Adana Milletvekili Recai Yıldırım, Kırşehir Milletvekili Metin Çobanoğlu, İstanbul Milletvekili Ümit Şafak, Samsun Milletvekili Osman Çakır, Ankara milletvekili ve MYK üyesi Ahmet Deniz Bölükbaşı, İstanbul Milletvekili İhsan Barutçu’ya kaset kumpaslarıyla, kimi manzaraların internet ortamına sızdırılarak, özel hayatlarının kapalılığını ihlal ettiği, yasadışı dinleme yaptığı söz edildi.
SADAKATİ VE BAĞLILIĞI EN ÜST DÜZEYDEKİ ÖRGÜT ÜYESİ
Polis Abdül Köksal’ın terör örgütünün bilinmeyen haberleşme ağı By-Lock’u ‘abdullahhh’ kullancı ismi, ‘Ak2015’ şifresiyle kullandığı, diğer kullanıcılarda ise ‘abduley-memati.abdül2014.’ isimleriyle kayıtlı olduğu belirlendi.
Örgüt içinde örgüte sadakati ve bağlılığı en üst düzeyde olan kişi olarak A-5 kodu ile kodlandığı, himmet ismi altında öteki polislerden örgüte gelir temin etmek için para topladığı bildirildi.
Polislerle yapılan toplantılara konuşmacı olarak katılan Köksal’ın 2004-2005 yıllarında ise terör örgütünün yayın organı Vakit gazetesi bünyesindeki Feza Gazetecilik A.Ş’de çalıştığına dair SGK kaydı bulunduğu tabir edildi.
“EŞİM ÖLDÜRÜLMEDEN EVVEL BUNLAR PKK’DAN TEHLİKELİ DEDİ”
Gazeteci Haydar Meriç’in kızı S.M.Ç mağdur olarak alınan tabirinde, “Fetullah Gülen’in Kırklareli’nde vaizlik yaptığı devirle ilgili araştırmalar yaptığını babam bize anlatmıştı. Fetullah Gülen’in tehlikeli biri olduğunu bize söyledi ve yakında bombayı patlatacağını anlattı” dedi.
Eşi Ş.M. ise, “Evimizi saltığa çıkarmıştık. Konut bakmaya gelmişlerdi. İki kişiyi de Kakava Şenlikleri’nde gördüm. Yeniden konutumuza 40 metre aralıkta sabitlenmiş bir araç dikkatimi çekti. Araç açık renkli bir minibüstü. İçindekileri birinci kere görmüştüm. Eşim bu cemaatin PKK’dan daha tehlikeli olduğunu bana öldürülmeden birkaç ay evvel söylemişti” dedi.
UZMANLIK EĞİTİMİYLE KAPIYI AÇTI
Mahkeme, FETÖ’cü Abdül Köksal’ın gazeteci Haydar Meriç için Ankara İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan gelen grubun içinde yer aldığını, FETÖ elebaşı terörist Fetullah Gülen’le ilgili yazacağı kitabın taslağına ulaşabilmek için aldığı uzmanlık eğitimiyle kapıyı fark edilmeyecek halde açarak meskenine gizlice girip böcek yerleştirdiğini belirtti.
Mahkeme sanığın istihbaratçı olması nedeniyle kamu misyonunun sağladığı nüfuzu berbata kullanarak özel hayatın kapalılığını ihlal etmek, şahsî bilgileri hukuka muhalif ele geçirmek, konut dokunulmazlığını ihlal etmek kabahatlerini işlediğine dikkat çekti.
ELEKTRİK TESİSATINA VE NESNELERE KAMERA YERLEŞTİRDİ
Sanığın Ankara Yenimahalle’de de emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile yakın bağlantısı bulunan G.B isimli bayanın ikametine de gizlice girip böcek yerleştirdiğini belirten mahkeme, Deniz Baykal’a kaset kumpasıyla gündeme gelen Nesrin Baytok ile eşi Can Baytok’un da Çankaya Çukurambar’daki meskenine ilişkin kilidin anahtarını kopyaladığını, akabinde gizlice giren sanığın buradaki elektrik tesisatlarının geçtiği kapakların içine bilinmeyen kamera yerleştirdiğini tabir etti.
Yine tıpkı konutta süs ve nesne olarak kullanılan iki farklı eşyanın içine de böcek olarak bilinen manzara ve ses aygıtı yerleştirip bu biçimde manzara elde ettiğine vurgu yaptı. Sanığın MHP’li milletvekillerinin de ikametlerine gizlice çilingir yardımıyla girip elektrik buat kapaklarının içine ses ve manzara aygıtı yerleştirip kayıt aldığını belirti.
Mahkeme sanığı silahlı terör örgütü üyesi olmak, şahsî bilgileri hukuka alışılmamış elde etmek, özel hayatı ve konut dokunulmazlığını ihlal etmek hatalarından 26 yıl 9 ay mahpusla cezalandırıp, hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı.