Bu ailelerle ilgili olarak en çok ilgi çeken detay ise evlilikler. Yani dudak uçuklatan paralar dökülerek yapılan düğünler, o düğünlerde konukların giydiği gösterişli kıyafetler… Hele kendisinden sonra evlenecek birçok genç kıza ilham veren gelinlerin giydiği o “hayallerdeki beyaz elbise” yani gelinlik.
Şu kadarını artık herkes biliyor. Son periyotta bu kural oldukça değişmiş olsa bile geçmiş yıllarda soylu ailelerden gelmeyen hiç kimse kraliyet ailelerine gelin ya da damat olarak giremiyordu. Birazdan hikayesini anlatacağımız “19 yıl evlenemeyen çifte” olduğu üzere bundan daha katı birtakım kurallar da vardı üstelik.
Çok eski çağlardan beri süregelen bu katı kurallar nedeniyle bugün dünyanın farklı ülkelerindeki kraliyet ailelerinin birbirleriyle uzak ya da yakın bir kan bağı bulunuyor.
Ayrıcalıklı bir aileye mensup olmak her vakit çok yeterli bir şey değil. Onlar yalnızca bu yüzden evlenmek için 19 yıl beklediler.
Yine de söyleyebiliriz ki ailelerin kimilerindeki evlilikle ilgili esnetilmesi sıkıntı kuralların bir kısmının yerinde yeller esiyor. O yüzden de mesela halktan bir aileden gelen Kate Middleton yakında İngiltere Kraliçesi olabilecek.
Ya da daha evvel evlenip boşanan Meghan Markle, Harry ile evlenip aileye gelin olarak katılabildi. Haydi bir örnek daha verelim… Danimarka’nın veliaht prensi Frederik sıradan bir aileden gelen üstelik Danimarkalı bile olmayan Avustralyalı Mary ile evlendi. Mary de kocası tahta çıktığında konsort kraliçe olacak.
Daha da çarpıcı bir örnek. Norveç’in veliaht prensi Haakon, evlenmeden çocuk sahibi olmuş, oğlunun uyuşturucu müptelası babası yüzünden başı kaygıya girmiş Mette Marit ile hayatını birleştirdi. O da yakında ülkesinin konsort kraliçesi unvanını alacak.
Ama vakit içinde çok da geriye gitmeden söyleyebiliriz ki yıllar evvel pek o denli bir durum yoktu. İşte artık size bu yüzden evlenemeyen, muratlarına ermek için tam 19 yıl bekleyen bir kraliyet çiftinin hikayesini anlatacağız. Zira bu hikayenin birçok detayı var ve hepsi de aslında anlatılmaya bedel.
DÜNYANIN HAYATTA KALAN TEK GERÇEK KRALİÇESİNİN YEĞENİ
Burada kelam konusu olan kraliyet ailesi üyesi, artık tahtı kan bağıyla yani babasından devralan tek kraliçe olduğu için “dünyanın tek gerçek kraliçesi” olarak nitelendirilen Danimarka Kraliçesi 2. Margrethe’nin yeğeni, yani kız kardeşinin oğlu Prens Gustav. Doğal ki onun tam 19 yıl sonra evlenebildiği karısı Prenses Carina da hikayenin öbür kahramanı.
Her ikisi de 54 yaşında olan çift, epey yıl hayatlarını resmen birleştiremedi. Bunun nedenine de birazdan değineceğiz: Fakat evvel çiftle ilgili memnun gelişmeyi aktaralım. Özetle, Gustav ile Carina geçen yıl evlendi. Bu yaz ayında da bir çocukları dünyaya geldi… Ancak nasıl?
Danimarka kraliyet ailesi geçen hafta bu çiftten kaynaklanan memnun bir olaya tanıklık etti. Gustav ile Carina’nın bebeklerinin vaftiz merasimi yapıldı.
Elbette Gustav ile Carina evlenmek için epey yıl beklediklerinden ve her ikisinin yaşları 50’yi geçtiğinden bebeklerine doğal yollarla kavuşamadılar. Babasıyla tıpkı ismi taşıyan bebek taşıyıcı anne aracılığıyla geçtiğimiz haziran ayında dünyaya geldi.
Zaten çift de uzun bir bekleyişin akabinde geçen yaz Almanya’da resmen evlenmişti.
BEBEĞİ TAŞIYICI ANNE DÜNYAYA GETİRDİ
İşte Danimarka kraliyet ailesi ortalarına yeni katılan Gustav bebek için Almany’da, babasının binbir çabayla sahip olduğu Berleberg Şatosu’nda bir ortaya geldi.
Törene Danimarka Kraliçesi Margrethe’nin kardeşi, bebeğin babaannesi Prenses Benedikte’nin yanı sıra Veliaht Prens Frederik ve en büyük oğlu Prens Christian da katıldı. Hatta Christian minik bebeğin vaftiz babası bile oldu. Bu ortada bebeğin ABD’de dünyaya geldiğini hatırlatalım.
Evlenmek için yıllarca bekleyen ve bu nedenle doğal yollarla bebek sahibi olamayan Gustav ile Carina o merasimin en memnun şahısları olarak hafızalarda yer etti.
Şimdi de isterseniz Gustav ile Carina’nın neden bu denli yıl evlenemediğine bir bakalım. Zira bu durum, tarihin karanlık bir periyoduyla çok yakında ilgili.
DEDESİNİN KOYDUĞU KATI KURAL YÜZÜNDEN BEKLEDİLER
İki aşığın resmen kavuşamamasına neden olan kişi ise Prens Gustav’ın Nazilerin ırkçı kurallarını benimseyen büyükbabası Sayn-Wittgenstein-Berleburg Prensi Gustav Albrecht.
Gustav ile Carina, 1930’lu yıllarda yürürlüğe giren çok katı miras kuralı nedeniyle bu denli vakit evlenmeyi beklediler.
Büyükbaba Gustav Albrecht’in koyduğu bu kurala nazaran ailesinden kimse Protestan, soylu ve aryan olmayan biriyle evlenemezdi. Evlenmek bir yana bu türlü bir bireyle bağlantı kurması bile onun aile mirasından men edilmesi için kâfi bir nedendi.
Prens Gustav Albrecht, 1944 yılında yani İkinci Dünya Savaşı’nda Rusya’nın Orsha kentinde, Alman ordusunun bir mensubu olarak katıldığı vazife sırasında ortadan kayboldu. 1969 yılında, geçen haziran ayında birinci defa baba olanGustav dünyaya gelene kadar da ona aslında ne ouudğunu kime öğrenemedi.
Bu ortada Gustav’ın babası Prens Richard karısı Danimarka Prensesi Benedikte’nin bu katı şartları yerine getirmesi nedeniyle onunla evlenebilmişti. Richard, 2017 yılında evlilikle ilgili bu katı kural üzerinde bir değişiklik yapamadan hayata veda etti.
SOYLU BİR GENÇ KIZLA NİŞANLANDI… MERASİME İKİ AY KALA DÜĞÜN İPTAL EDİLDİ
Bu ortada da Gustav da bu kurala uygun olarak Elvire Paste de Rochefort isminde soylu bir Fransız kızla nişanlandı. Lakin o sırada hayatının aşkı Carina ile tanışacağından habersizdi.
Daha Elvire ile nişanlıyken Amerikalı ve Meksikalı karması, casus romanları muharriri Carina Axelsson ile tanıştı. Genç bayan Gustav’ın ailesinin evlilikle ilgili katı kurallarına uzaktan yakından uymuyordu. Zira damarlarında birebir vakitte Meksika kanı taşıyordu.
Yine de Gustav’ın gönlü “dedesinin fermanını” dinlemedi. İki genç birbirlerine aşık oldular. Gustav’ın soylu Fransız Elvire ile hayatını birleştireceği düğün merasime iki ay kala iptal edildi. Ancak yeniden de Gustav ile Carina uzunca bir müddet evlenemediler.
2003 yılında tanışan çift kısa müddette de birlikte yaşamaya başladı. Her ne kadar Carina daima Prens’in yanında olsa da birtakım etkinlilere birlikte katılsalar da alakalarını bir türlü resmiyete dökemediler.
SONUNDA AİLE MÜLKÜ ONA GEÇTİ
Gustav’ın babası Prens Richard’ın 2017 yılındaki vefatından sonra büyük amcası Ludwig Ferdinand ortaya çıktı ve aile servetinin kendisine kalması gerektiğini ileri sürdü.
Ama sonunda Gustav hukuk mücadelasini kazandı. Böylelikle Almanya’daki aile mülkü olan Berleburg Şatosu onun mülkiyetine geçti.
Sonunda geçtiğimiz yaz Gustav ile Carina bu şatoda ortalarında Danimarka Veliaht Pensi Frederik ve karısı Penses Mary’nin de bulunduğu 80 konuğun huzurunda evlendiler.
Bu hikaye de tıpkı masallardaki üzere “onlar erdi muradına” diye tanımlanabilecek biçimde bitti. 19 yıl sonra resmen hayatlarını birleştiren Gustav ile Carina, taşıyıcı anne usulüyle de olsa bir hayallerini daha gerçekleştirip bir erkek bebek sahibi oldular.