Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde ikamet eden 25 yaşındaki Uğur Civan, 7 yaşında obezite hastalığı olduğunu öğrendi.
Sünnet olmasının ardından hızla kilo alan Civan’ın kilosu, 300’ kadar ulaştı.
Evden çıkamayan Civan, kapılara da sığamamaya hatta yürümekte zorluk çekmeye başladı. Fazla kiloları kalp, şeker ve tansiyon hastalıklarını da tetikleyince, Civan’ın hayatı daha da zorlaştı.
İHA’nın haberine göre; 45 yaşındaki annesinin bakımına muhtaç olan Civan, evden çıkarak sosyal hayata karışmak, kendi ayakları üzerine durmak istiyor.
“Hayatım gitgide kötüleşmeye başladı”
Uğur Civan, yaşadığı zorluklara ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Obezite hastasıyım. 7 yaşında sünnet olduktan sonra kilo almaya başladım. Eski zayıf halime geri dönmek istiyorum. Hayatım gitgide kötüleşmeye başladı, yatalak duruma geldim, sağlığıma kavuşmak istiyorum. 2 buçuk sene önce 250 kiloydum şu an 300 kilo oldum.
“Hayalim sokaklara dönmek”
En zayıf olduğum zaman hatırladığım kadarıyla 7 yaşındaydım. Sünnet olduktan sonra 20’şer kilo almaya başladım ve bu hale geldim. Yaklaşık 3 yıldır evden dışarı çıkmıyorum. Hayalim sokaklara dönmek, özgür olmak, yatağa bağımlı olmamak. Başka istediğim bir şey yok.
“Kimseye bağımlı olmak istemiyorum”
Kalp, şeker, tansiyon ve solunum yetmezliği hastalıklarım oluştu. Artık iyileşip bu ilaçları kullanmak istemiyorum. Artık kendi ayaklarımın üstünde durmak istiyorum, kimseye bağımlı olmak istemiyorum. İhtiyaçlarımı annem gideriyor, o bana bakıyor. Bu yaşa kadar annem bana baktı, bu saatten sonra kendi ayaklarımın üstünde durmak istiyorum. Annemden başka kimsem yok. Anneme de üzülüyorum. Bana bakarak onun da hayatı kısıtlanıyor. Annem melektir. Günde 3 öğün yiyorum. Gece yarısı da acıktığımda yiyorum. 1,5-2 ekmek yiyorum. Mutlu olduğum anlarda abur cubur, çikolata yiyorum.”
“O benim en ağır ve en güzel yüküm”
Oğluna yıllardır tek başına bakan anne Selma Civan ise şu ifadeleri kullandı:
“Oğlum 7 yaşından sonra kilo almaya başladı. Ben bile nasıl kilo aldığını anlayamadım. Doktora götürdüğümüzde epilepsi hastası ve obezite olduğunu öğrendim. Bir süre sonra oğlum epilepsi hastası olması sebebiyle okuldan da alındı. Bu da beni çok üzdü. Oğlumun ayakları üstünde durmasını istiyorum. Onun kimsenin gözünde küçülmesini istemiyorum. Uğur’un evde değil, sokaklarda olmasını, dolaşmasını istiyorum. O benim en ağır ve en güzel yüküm. Biz oğlumla beraber öleceğiz, kimseye vermem onu. Yükü ağırdır ama bana ağır gelmez. O başımın tacıdır.”